13 Kasım 2013 Çarşamba

Keçi Yetiştiriciliği

Keçi  Yetiştiriciliği

Günümüzde moda olan girişimciliklerden birisi. Şu an için gördüğüm kadarı ile  pazarda hala açık var. Ama  organize olunmazsa bu işe yatırım yapanlar 4-5 yıl içerisinde zarar edebilirler.
Şu anki duruma göre bir yatırım analizi yapacak olursak hiç fena bir yatırım değil.

Hayvancılıkta para kazanabilmenin tek yolu, süt ya da et verimi yüksek iyi cins hayvanlarla besicilik yapmak ve en önemlisi  besiciliğin en büyük girdi kalemi olan yemi kendi arazinde yetiştirebilmek.

Evet bu çok önemlisi dışarıdan en az miktarda mümkünse hiç yem almamak gerek.
Burada keçi yetiştiriciliğinden bahsetmek istiyorum.  2 mantıkta keçi yetiştiriciliği yapılabilir. Birincisi et üretimi yüksek ( boer cinsi gibi ) keçi yetiştirilip etini satmak hedeflenebilir. Boer cinsi keçilerin kısa sürede iyi et tuttuğunu duydum. 110 – 120 kg. kadar hayvan ağırlığına 1 senede ulaşabiliyorlarmış.

İkincisi ise süt verimi yüksek  ( saanen ırkı gibi ) keçi yetiştirip birinci önceliği sütten elde edilecek kazanca , ikinci önceliği ise (s.b) etinden gelecek kazanca bağlayarak besicilik yapabiliriz.

40 keçi 5 tekelik bir yatırımı ele alalım. Ne demiştik ,para kazanmak için yemi kendi arazimizde yetiştirelim. İklim ve toprak verim şartlarına göre 10 -15 dönüm arası arazi yeterli olur gibi. Birinci ekimde yonca hasadı, ikinci ekimde mısır hasadı ile sılaj hazırlarsak büyük bir ihtimalle bu 45 keçinin yem ihtiyacını karşılayabiliriz.

45 hayvana yaklaşık olarak 45 * 750 TL’den 33.750 TL bedel ile alabiliriz. 3 – 4  bin liraya ortalama ihtiyacı karşılayabilecek bir ahır yapılabilir. 4-5 bin TL’ye süt sağım ve depolama üniteleri satın alınabilir.

Bu keçilerin yıllık süt verimi ortalama 800 litredir. Bugünkü şartlarda toptan litresi 1,25 TL’den alıcı bulabilmektedir. Yani yıllık süt kazancımız 40.000 TL olur. İş rayına oturduktan sonra doğumlarda olacağı için ikinci seneden sonra  yaşı ilerlemiş  30 – 35  hayvanı da satıp 35 x 700 = 24.500 TL’lik bir canlı hayvan getirisi olur.

Gider olarak ; elektirik ve sılaj masrafı ve ilaç masrafınız olur. Bu da 10 – 15 dönüm arsa ve 45 hayvan için senelik  8- 10  bin TL arasında olur diye tahmin ediyorum

Bu kadar hayvana bir aile bakabilir. Bu yüzden işçilik gideri yazmak istemiyorum. Diyebilirsiniz ki ben İstanbul da yaşıyorum, Ankara’da yaşıyorum, küçük bir şehirde bu yatırımı yapmak istiyorum, başına da bir iki çalışan koysam para kazanabilir miyim ?

Cevabı tabi ki hayır.  


Ayrıca şehrin pisinde gürültüsünde günde 10 saat çalışarak ayda 2 – 3 bin TL’ye talime edeceğinize mis gibi oksijeni bol yeşillikli orman içerisinde bu işi yapmanızı tavsiye ederim. 13.11.2013

Girişimcilik Hikayesi ( 2 )

Girişimcilik Hikayesi ( 2 )
Aşağıdaki başarı hikayesini okurken bugün içerisinde girdiğim ofis mobilyaları üretimi ve satışı isimli blogumu da okumanızı öneririm. Aynı mantıkla yapılan bir girişimcilik örneği.

"
AVRUPA’NIN EN BAŞARILI 10 GİRİŞİMCİSİNDEN BİRİ KAYSERİ’DEN ÇIKTI

Berna İlter, Ruban D’Honneur nişanına layık görülerek Avrupa’nın en başarılı 10 girişimcisinden biri oldu.
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Meclis Üyesi ve Kayseri Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi Brn Yatak Baza Ev Tekstili ve Brn Uluslararası Danışmanlık ve Dış Ticaret Limited Şirketi kurucusu Berna İlter, Avrupa İş Ödülleri’ nde (European Business Awards 2011) Ruban D’Honneur 2011 nişanına layık görülerek Avrupa’nın en başarılı ilk 10 girişimcisi arasına girdi.
HSBC ana sponsorluğunda, Infosys, RSM International ve İngiltere Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticareti Geliştirme Kurulu’nun katkıları ile düzenlenen yarışmada firmalar hem yaptıkları yenilikler hem de elde ettikleri başarılara göre değerlendiriliyor.
2006 yılında 800 metrekarelik alanda 10 kişi ile başladığı yatak üretimini 4 yılda 22 bin metrekarelik kendi fabrikasına taşıyan ve hızlı bir büyüme trendi ile istihdam ve cirosunu her sene katlayan Brn Yatak 2010 yılı sonunda 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye 20 milyon doları bulan ihracatı ve 250 kişiye istihdam sağlayan ve sektöründe tüm dünyaca tanınan ve sektör ihracatının çok önemli bir kısmını tek başına ihraç eden firma haline geldi.
2007 yılında Türkiye’nin Kadın Girişimcisi yarışmasındaki birinciliği yanında birçok kurumlar ve kuruluşlardan da girişimcilik ve ihracat dallarında ödüller de verilmiş olan Berna İlter, 2001 yılında başladığı girişimcilik hayatında o zamanlar keşfedilmemiş birçok Doğu ve Batı Afrika pazarlarına çok çeşitli Türk ürünleri ihracatıyla adını duyurmuştu.
"

Girişimcilik Hikayesi ( 1 )

Girişimcilik Hikayesi ( 1 )

Aşağıda hoşuma giden bir girişimcilik hikayesini paylaşmak istedim. Bizden bir hikaye, yapan arkadaşa helal olsun. 

"
Tarlada balık yetiştiriyor!
Adana'nın Yumurtalık ilçesinde Kırmızıdam köyünde yaşayan çiftçi Mustafa Boyacı, karpuz ve pamuk gibi yöreye özgü ürünlerin üretiminden istediği geliri elde edemeyince, başka arayışlara girdiğini kaydetti.        
Yaklaşık 2 yıl önce, bu konudaki merakı ve hobisinin de etkisiyle, süs balığı yetiştirmek için araştırma yapmaya başladığını ifade eden Boyacı, ''Süs balığı yetiştiriciliği uzun zamandır ilgimi çekiyordu. Tarlamın bir kısmını gölete dönüştürdüm ve havuzlar oluşturdum. Ardından, Adana'daki akvaryumculardan 400-450 adet anaç Japon Balığı getirerek, gölete bıraktım. Yaklaşık 10 bin TL masraf ettim'' dedi.        
İlk başta acemilikten dolayı bazı sorunlar yaşadığını dile getiren Boyacı, ''Tamamen kendi çabamla üretim yapmaya çalıştığım için bazı konuları yaşayarak öğrendim. Balıklar uzun süre yumurta bırakmayınca, konuyu araştırdım. Ortamda yabancı balık ya da canlı olduğunda yumurtlamadıklarını öğrendim. Yaptığım araştırmada gölette kaplumbağa bulunduğunu ve araya başka balık türlerinin karışmış olduğunu gördüm. Onları havuzdan çıkarınca, balıklar yumurtladı'' diye konuştu.
       
ÇALIŞMANIN MEYVESİ
Çalışmaları sonunda, yavru elde ettiğini ve önceki gün hasadını gerçekleştirdiğini ifade eden Boyacı, ''Yaklaşık 15 bin adet yavru balık elde ettim. Bu balıkları, Mersin'de faaliyet gösteren bir toptancıya deneme amacıyla verdim. Ancak, balıklar yeterince kaliteli olmadığı için henüz satılıp satılmayacağı belli değil. Satılsa da ancak masrafı karşılayacak. Türkiye, Endonezya ve Singapur gibi ülkelerden yılda 1 milyar dolarlık süs balığı ithal ediyor. Hedefim üretimi kaliteli hale getirip hem çiftçiliğe göre daha yüksek gelir elde etmek, hem de ülkeme katkı sunmak. Bu konuda devletten de destek bekliyorum'' dedi.
Balıkları alan Mersinli iş adamı Caner Özkurt ise Türkiye'de süs balıklarına karşı yoğun ve tutarlı bir talep olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Türkiye süs balığı ihtiyacının hemen tamamını yurt dışından karşılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu alanda üretim yapmak isteyen girişimcileri desteklemesi ve bu konuda somut projeler gerçekleştirmesi sektör açısından çok olumlu bir adım olacaktır.
Renkli olan bu balık halkımız tarafından en fazla tercih edilen balık türü. Burada havuzlardan topladığımız balığı içine su doldurduğumuz büyük poşetlerle sevk ediyoruz. Balıkların yolculuk sırasında zarar görmemesi için poşetlere saf oksijen ilave ediyoruz.''
Kaynak: AA

Benim aldığım kaynak : MUGIM
"

Ofis Mobilyaları üretimi ve pazarlaması

Ofis Mobilyaları üretimi ve pazarlaması

Genelde bizim ülkemizdeki girişimciler , daha doğrusu girişimci namzetleri için para kazanmak, girişimci olmak demek, Ahmet’ten malı alayım Mehmet’e satayım. İşi çok bilmesem de olur. Amaç para kazanmak.

Bu tarz düşünme ve para kazanma düşüncesi herkeste olduğu için, bu şekilde para kazanmak için diğerlerinden bir farkınız olması gerekiyor. Bu konuya sonra döneceğim.

Burada önereceğim  ise bilgiye ve emeğe dayalı bir girişimcilik. Ofis ve mobilya üretimi ve pazarlaması.
Bu iş her ne kadar bilgi ve emeğe dayansa da aslında o kadar da zor bir üretim değildir.

Çünkü piyasada satılan plakaları dikdörtgen kesebilecek  testereniz, bir de matkap ile bu tarz mobilyalar üretmeye başlayabilirsiniz. Biraz kafa yorup emek harcanabilirse üretmesi hiç zor değil ve kar marjı da oldukça yüksek.

Bu iş için kafamdaki rol modelinde 2 genç sırt sırta verirse, ufak bir atölye ve kiralık bir satış mağazası ile bu işe girişebilirler.( s.b)Hatta ihtiyaç duydukları ürünlerin birçoğunu vadeli de alabilirler. Bu sebepten dolayı çok fazla bir sermaye gereksinimi yok. Yani 15 – 30 bin TL ile başlanabilir.

Bu işte sebat edip devam edilebilirse hala iç piyasada olsun dış piyasada olsun büyüyebilme imkanı var. Önü oldukça açık bir iş. Çok fazla bir ustalıkta gerekmiyor. Yaptığınız masa – dolap gibi ürünlerin yanında tabi ki sandalye, koltuk satışı da yapabilirsiniz. Eğer çok tecrübeli ve bilgili değilseniz, sandalye ve koltukları bir üreticiden  almanızı tavsiye ederim. Alır satarsınız. Çünkü sandalye ve koltuk üretimi nispeten daha zor ve daha çok alet ekipman ve yer ister. Küçük bir yatırımı  değerlendirdiğimiz için bunları alıp satmanızı tavsiye ederim.

İnsanlar bu tarz bir girişime çok  sıcak bakmazlar. Rahatlarını tercih ederler. Alıp satmak her zaman rahattır. Bu yüzden siz emeğinizi de ortaya koyarak çok iyi yerlere gelebilirsiniz.


Hem karlı hem üretimi kolay bir iş. İhtiyacınız olan her şey piyasada var size kesip biçmek düşüyor.
13.11.2013

12 Kasım 2013 Salı

Girişimcilik Üzerine (1)

Girişimcilik Üzerine (1)

Girişimci;ticaret, sanayi gibi alanlarda sermaye koyarak bir işi yapmaya girişen, kar amacıyla riski üzerine alan kişidir.

Girişimcilik; girişimcinin yaptığı iştir.

Sözlüklerde yukarıdaki şekilde tanımlanır girişimcilik. Evet, doğru bir tanımlama. Ben ise şöyle görüyorum ;  risk alıp ,para ortaya koyup, kar amacı güden kişinin yaptığı girişimci olmak için yaptığı girişimdir. Biraz karışık oldu.

Yani girişimciliğin temel taşı ise insanın kişiliğidir. Yani bu öğretilen bir şey değildir. Okumak ile zekayla ( kime ve neye göre zeka, bu da ayrı tabi ) alakası yoktur. Bu bir karakter işidir. Benim param var, gittim bir fabrika kurdum, amacım da kar etmek. Aferin bana yani…

Ee sonunda, fabrika iflas etti. Ben de hükümetin politikasını, dünya üzerinde var olan ekonomik krizi, işini yapmayan çalışanımı, bana kazık atan müşterimi ,vs. vs. suçlar dururum. Ne de olsa girişimciyim, ben suçlu olacak değilim ya.

Ama sorun aslında girişimci olmak için sizde var olan karakter yapınızın girişimci olup olmamaya uygunluğunda.

Bugün Anadolu’nun bir çok şehrinde, şehrin ticaretini yönetenlerin, yani bu işlerin ağababaların geçmişine şöyle bir bakın. Bunların % 75’inin 20 sene önce orta halli üreticiler, tüccarlar ya da işçiler olduklarını görebilirsiniz. (s.b)Çok zengin aile vardır, bir bakarsın ki bir kuşak sonra orta halli konuma gelmişler. Ellerinde para ve imkan varken, ellerinde para ve imkan olmayan insanlar gelmiş bu kişileri geçmişler. Bu çok bilindik gerçek hayattan hikayelerdir.

Bu kişilerden sonra gelen kuşaklar bunu başaramayabilirler. Çünkü bu bir karakter meselesi, sabır işi , mücadele yeteneği, vazgeçmeme, fedakarlık, dürüstlük, inançlı olmak. İşte bence bunlar bir girişimciyi gerçek girişimci yaparak zafere ulaştırırlar.

12.11.2013