13 Kasım 2013 Çarşamba

Keçi Yetiştiriciliği

Keçi  Yetiştiriciliği

Günümüzde moda olan girişimciliklerden birisi. Şu an için gördüğüm kadarı ile  pazarda hala açık var. Ama  organize olunmazsa bu işe yatırım yapanlar 4-5 yıl içerisinde zarar edebilirler.
Şu anki duruma göre bir yatırım analizi yapacak olursak hiç fena bir yatırım değil.

Hayvancılıkta para kazanabilmenin tek yolu, süt ya da et verimi yüksek iyi cins hayvanlarla besicilik yapmak ve en önemlisi  besiciliğin en büyük girdi kalemi olan yemi kendi arazinde yetiştirebilmek.

Evet bu çok önemlisi dışarıdan en az miktarda mümkünse hiç yem almamak gerek.
Burada keçi yetiştiriciliğinden bahsetmek istiyorum.  2 mantıkta keçi yetiştiriciliği yapılabilir. Birincisi et üretimi yüksek ( boer cinsi gibi ) keçi yetiştirilip etini satmak hedeflenebilir. Boer cinsi keçilerin kısa sürede iyi et tuttuğunu duydum. 110 – 120 kg. kadar hayvan ağırlığına 1 senede ulaşabiliyorlarmış.

İkincisi ise süt verimi yüksek  ( saanen ırkı gibi ) keçi yetiştirip birinci önceliği sütten elde edilecek kazanca , ikinci önceliği ise (s.b) etinden gelecek kazanca bağlayarak besicilik yapabiliriz.

40 keçi 5 tekelik bir yatırımı ele alalım. Ne demiştik ,para kazanmak için yemi kendi arazimizde yetiştirelim. İklim ve toprak verim şartlarına göre 10 -15 dönüm arası arazi yeterli olur gibi. Birinci ekimde yonca hasadı, ikinci ekimde mısır hasadı ile sılaj hazırlarsak büyük bir ihtimalle bu 45 keçinin yem ihtiyacını karşılayabiliriz.

45 hayvana yaklaşık olarak 45 * 750 TL’den 33.750 TL bedel ile alabiliriz. 3 – 4  bin liraya ortalama ihtiyacı karşılayabilecek bir ahır yapılabilir. 4-5 bin TL’ye süt sağım ve depolama üniteleri satın alınabilir.

Bu keçilerin yıllık süt verimi ortalama 800 litredir. Bugünkü şartlarda toptan litresi 1,25 TL’den alıcı bulabilmektedir. Yani yıllık süt kazancımız 40.000 TL olur. İş rayına oturduktan sonra doğumlarda olacağı için ikinci seneden sonra  yaşı ilerlemiş  30 – 35  hayvanı da satıp 35 x 700 = 24.500 TL’lik bir canlı hayvan getirisi olur.

Gider olarak ; elektirik ve sılaj masrafı ve ilaç masrafınız olur. Bu da 10 – 15 dönüm arsa ve 45 hayvan için senelik  8- 10  bin TL arasında olur diye tahmin ediyorum

Bu kadar hayvana bir aile bakabilir. Bu yüzden işçilik gideri yazmak istemiyorum. Diyebilirsiniz ki ben İstanbul da yaşıyorum, Ankara’da yaşıyorum, küçük bir şehirde bu yatırımı yapmak istiyorum, başına da bir iki çalışan koysam para kazanabilir miyim ?

Cevabı tabi ki hayır.  


Ayrıca şehrin pisinde gürültüsünde günde 10 saat çalışarak ayda 2 – 3 bin TL’ye talime edeceğinize mis gibi oksijeni bol yeşillikli orman içerisinde bu işi yapmanızı tavsiye ederim. 13.11.2013

Girişimcilik Hikayesi ( 2 )

Girişimcilik Hikayesi ( 2 )
Aşağıdaki başarı hikayesini okurken bugün içerisinde girdiğim ofis mobilyaları üretimi ve satışı isimli blogumu da okumanızı öneririm. Aynı mantıkla yapılan bir girişimcilik örneği.

"
AVRUPA’NIN EN BAŞARILI 10 GİRİŞİMCİSİNDEN BİRİ KAYSERİ’DEN ÇIKTI

Berna İlter, Ruban D’Honneur nişanına layık görülerek Avrupa’nın en başarılı 10 girişimcisinden biri oldu.
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Meclis Üyesi ve Kayseri Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi Brn Yatak Baza Ev Tekstili ve Brn Uluslararası Danışmanlık ve Dış Ticaret Limited Şirketi kurucusu Berna İlter, Avrupa İş Ödülleri’ nde (European Business Awards 2011) Ruban D’Honneur 2011 nişanına layık görülerek Avrupa’nın en başarılı ilk 10 girişimcisi arasına girdi.
HSBC ana sponsorluğunda, Infosys, RSM International ve İngiltere Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticareti Geliştirme Kurulu’nun katkıları ile düzenlenen yarışmada firmalar hem yaptıkları yenilikler hem de elde ettikleri başarılara göre değerlendiriliyor.
2006 yılında 800 metrekarelik alanda 10 kişi ile başladığı yatak üretimini 4 yılda 22 bin metrekarelik kendi fabrikasına taşıyan ve hızlı bir büyüme trendi ile istihdam ve cirosunu her sene katlayan Brn Yatak 2010 yılı sonunda 5 kıtada 40’tan fazla ülkeye 20 milyon doları bulan ihracatı ve 250 kişiye istihdam sağlayan ve sektöründe tüm dünyaca tanınan ve sektör ihracatının çok önemli bir kısmını tek başına ihraç eden firma haline geldi.
2007 yılında Türkiye’nin Kadın Girişimcisi yarışmasındaki birinciliği yanında birçok kurumlar ve kuruluşlardan da girişimcilik ve ihracat dallarında ödüller de verilmiş olan Berna İlter, 2001 yılında başladığı girişimcilik hayatında o zamanlar keşfedilmemiş birçok Doğu ve Batı Afrika pazarlarına çok çeşitli Türk ürünleri ihracatıyla adını duyurmuştu.
"

Girişimcilik Hikayesi ( 1 )

Girişimcilik Hikayesi ( 1 )

Aşağıda hoşuma giden bir girişimcilik hikayesini paylaşmak istedim. Bizden bir hikaye, yapan arkadaşa helal olsun. 

"
Tarlada balık yetiştiriyor!
Adana'nın Yumurtalık ilçesinde Kırmızıdam köyünde yaşayan çiftçi Mustafa Boyacı, karpuz ve pamuk gibi yöreye özgü ürünlerin üretiminden istediği geliri elde edemeyince, başka arayışlara girdiğini kaydetti.        
Yaklaşık 2 yıl önce, bu konudaki merakı ve hobisinin de etkisiyle, süs balığı yetiştirmek için araştırma yapmaya başladığını ifade eden Boyacı, ''Süs balığı yetiştiriciliği uzun zamandır ilgimi çekiyordu. Tarlamın bir kısmını gölete dönüştürdüm ve havuzlar oluşturdum. Ardından, Adana'daki akvaryumculardan 400-450 adet anaç Japon Balığı getirerek, gölete bıraktım. Yaklaşık 10 bin TL masraf ettim'' dedi.        
İlk başta acemilikten dolayı bazı sorunlar yaşadığını dile getiren Boyacı, ''Tamamen kendi çabamla üretim yapmaya çalıştığım için bazı konuları yaşayarak öğrendim. Balıklar uzun süre yumurta bırakmayınca, konuyu araştırdım. Ortamda yabancı balık ya da canlı olduğunda yumurtlamadıklarını öğrendim. Yaptığım araştırmada gölette kaplumbağa bulunduğunu ve araya başka balık türlerinin karışmış olduğunu gördüm. Onları havuzdan çıkarınca, balıklar yumurtladı'' diye konuştu.
       
ÇALIŞMANIN MEYVESİ
Çalışmaları sonunda, yavru elde ettiğini ve önceki gün hasadını gerçekleştirdiğini ifade eden Boyacı, ''Yaklaşık 15 bin adet yavru balık elde ettim. Bu balıkları, Mersin'de faaliyet gösteren bir toptancıya deneme amacıyla verdim. Ancak, balıklar yeterince kaliteli olmadığı için henüz satılıp satılmayacağı belli değil. Satılsa da ancak masrafı karşılayacak. Türkiye, Endonezya ve Singapur gibi ülkelerden yılda 1 milyar dolarlık süs balığı ithal ediyor. Hedefim üretimi kaliteli hale getirip hem çiftçiliğe göre daha yüksek gelir elde etmek, hem de ülkeme katkı sunmak. Bu konuda devletten de destek bekliyorum'' dedi.
Balıkları alan Mersinli iş adamı Caner Özkurt ise Türkiye'de süs balıklarına karşı yoğun ve tutarlı bir talep olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Türkiye süs balığı ihtiyacının hemen tamamını yurt dışından karşılıyor. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın bu alanda üretim yapmak isteyen girişimcileri desteklemesi ve bu konuda somut projeler gerçekleştirmesi sektör açısından çok olumlu bir adım olacaktır.
Renkli olan bu balık halkımız tarafından en fazla tercih edilen balık türü. Burada havuzlardan topladığımız balığı içine su doldurduğumuz büyük poşetlerle sevk ediyoruz. Balıkların yolculuk sırasında zarar görmemesi için poşetlere saf oksijen ilave ediyoruz.''
Kaynak: AA

Benim aldığım kaynak : MUGIM
"

Ofis Mobilyaları üretimi ve pazarlaması

Ofis Mobilyaları üretimi ve pazarlaması

Genelde bizim ülkemizdeki girişimciler , daha doğrusu girişimci namzetleri için para kazanmak, girişimci olmak demek, Ahmet’ten malı alayım Mehmet’e satayım. İşi çok bilmesem de olur. Amaç para kazanmak.

Bu tarz düşünme ve para kazanma düşüncesi herkeste olduğu için, bu şekilde para kazanmak için diğerlerinden bir farkınız olması gerekiyor. Bu konuya sonra döneceğim.

Burada önereceğim  ise bilgiye ve emeğe dayalı bir girişimcilik. Ofis ve mobilya üretimi ve pazarlaması.
Bu iş her ne kadar bilgi ve emeğe dayansa da aslında o kadar da zor bir üretim değildir.

Çünkü piyasada satılan plakaları dikdörtgen kesebilecek  testereniz, bir de matkap ile bu tarz mobilyalar üretmeye başlayabilirsiniz. Biraz kafa yorup emek harcanabilirse üretmesi hiç zor değil ve kar marjı da oldukça yüksek.

Bu iş için kafamdaki rol modelinde 2 genç sırt sırta verirse, ufak bir atölye ve kiralık bir satış mağazası ile bu işe girişebilirler.( s.b)Hatta ihtiyaç duydukları ürünlerin birçoğunu vadeli de alabilirler. Bu sebepten dolayı çok fazla bir sermaye gereksinimi yok. Yani 15 – 30 bin TL ile başlanabilir.

Bu işte sebat edip devam edilebilirse hala iç piyasada olsun dış piyasada olsun büyüyebilme imkanı var. Önü oldukça açık bir iş. Çok fazla bir ustalıkta gerekmiyor. Yaptığınız masa – dolap gibi ürünlerin yanında tabi ki sandalye, koltuk satışı da yapabilirsiniz. Eğer çok tecrübeli ve bilgili değilseniz, sandalye ve koltukları bir üreticiden  almanızı tavsiye ederim. Alır satarsınız. Çünkü sandalye ve koltuk üretimi nispeten daha zor ve daha çok alet ekipman ve yer ister. Küçük bir yatırımı  değerlendirdiğimiz için bunları alıp satmanızı tavsiye ederim.

İnsanlar bu tarz bir girişime çok  sıcak bakmazlar. Rahatlarını tercih ederler. Alıp satmak her zaman rahattır. Bu yüzden siz emeğinizi de ortaya koyarak çok iyi yerlere gelebilirsiniz.


Hem karlı hem üretimi kolay bir iş. İhtiyacınız olan her şey piyasada var size kesip biçmek düşüyor.
13.11.2013

12 Kasım 2013 Salı

Girişimcilik Üzerine (1)

Girişimcilik Üzerine (1)

Girişimci;ticaret, sanayi gibi alanlarda sermaye koyarak bir işi yapmaya girişen, kar amacıyla riski üzerine alan kişidir.

Girişimcilik; girişimcinin yaptığı iştir.

Sözlüklerde yukarıdaki şekilde tanımlanır girişimcilik. Evet, doğru bir tanımlama. Ben ise şöyle görüyorum ;  risk alıp ,para ortaya koyup, kar amacı güden kişinin yaptığı girişimci olmak için yaptığı girişimdir. Biraz karışık oldu.

Yani girişimciliğin temel taşı ise insanın kişiliğidir. Yani bu öğretilen bir şey değildir. Okumak ile zekayla ( kime ve neye göre zeka, bu da ayrı tabi ) alakası yoktur. Bu bir karakter işidir. Benim param var, gittim bir fabrika kurdum, amacım da kar etmek. Aferin bana yani…

Ee sonunda, fabrika iflas etti. Ben de hükümetin politikasını, dünya üzerinde var olan ekonomik krizi, işini yapmayan çalışanımı, bana kazık atan müşterimi ,vs. vs. suçlar dururum. Ne de olsa girişimciyim, ben suçlu olacak değilim ya.

Ama sorun aslında girişimci olmak için sizde var olan karakter yapınızın girişimci olup olmamaya uygunluğunda.

Bugün Anadolu’nun bir çok şehrinde, şehrin ticaretini yönetenlerin, yani bu işlerin ağababaların geçmişine şöyle bir bakın. Bunların % 75’inin 20 sene önce orta halli üreticiler, tüccarlar ya da işçiler olduklarını görebilirsiniz. (s.b)Çok zengin aile vardır, bir bakarsın ki bir kuşak sonra orta halli konuma gelmişler. Ellerinde para ve imkan varken, ellerinde para ve imkan olmayan insanlar gelmiş bu kişileri geçmişler. Bu çok bilindik gerçek hayattan hikayelerdir.

Bu kişilerden sonra gelen kuşaklar bunu başaramayabilirler. Çünkü bu bir karakter meselesi, sabır işi , mücadele yeteneği, vazgeçmeme, fedakarlık, dürüstlük, inançlı olmak. İşte bence bunlar bir girişimciyi gerçek girişimci yaparak zafere ulaştırırlar.

12.11.2013

Yüzme Havuzu İşletmeciliği

Yüzme Havuzu İşletmeciliği

Yurtdışında en küçük köyde bile yüzme havuzu varken biz de koskoca şehirlerde bile bulmak mümkün değil..

Çünkü bizde havuz kültürü zenginlik alameti sayılıyor. Lüks bir eğlence aracı olarak görülüyor.
O yüzden ben havuz işletmeciliğinde orta ve alt kesime hitap eden bir işletmecilikten bahsedeceğim.
Bu tarz bir yatırım için şehirden biraz uzakta ( köy yolu üzerinde olabilir) ama yolu olan ( mümkünse dolmuş /otobüs güzergahında )  bir yer seçilmesi iyi olur. Bu tarz yerler anadolu’daki şehirlerde vardır. O yüzden bu tarz bir yatırım İstanbul için uygun değil.

Kuracağımız işletmemiz için ucuz bir arazi bulabiliriz. Böyle bir arazi 2000 metre ile 3000 metre arasında ve 100.000 ile 150.000  arasında bir yer olması iyidir. 25 metreye 40 metre kaydıraklı bir havuz ( çok lüks kaydıraklara gerek yok ) , soyunma odları ile beraber 150 – 200 bin TL’ye mal edilebilir. Devir-daim sistemi kurulursa ( bence kurulmalı ) biraz daha ekstra yatırım gerekebilir. Tabi bir de küçük kafeterya lazım.(çay, kahve, soğuk içecek, bisküvi falan ) Kabaca yeri ile beraber 350 bin – 400 bin TL arası mal edilebilir.

Ortalama Anadolu şartları göz önünde bulundurulursa 6 ay çalışır bu işletme.

Bu işletmecilikte orta ve düşük gelir grubu hedeflenirse ( zaten verdiğim fiyatlar kabaca orta halli bir havuz yatırımı için olduğundan bence bu grup hedeflenmeli)  bugün ki şartlar içerisinde günlük 12 TL giriş ücreti idealdir ( 13.11.2013,sb) ve aylık 1000 ile 1500 arası giriş, sezonluk 10.000 giriş yapılabilir. Kafeteryası ile beraber yaklaşık 150.000 TL cirosu olur.

Bu 6 aylık dönemde havuz masrafı + elektriği  tüm sezon için 10.000 TL’yi geçmez. 4 çalışan yeterlidir. (güvenlik dahil ) Tabi işin başında sizin bulunduğunuzu varsayıyorum. Bu da sezonluk size 4 * 6 * 1500TL = 36.000 TL ( sigortası, yemeği ulaşım dahil) vergisi muhasebesi = 10.000 TL dersek , elinize bir sezonda ( 6 ay )  90 ile 100 bin arası para geçme ihtimalini yüksek görüyorum.

Tabi bu hemen bu havuzu açınca olmaz. İlk sene bu kazancı elde edemezsiniz. Bu yüzden ilk sene için kendinize yerel reklam gideri olarak 20.000 TL’lik bir bütçe yapmanızı tavsiye ederim.

12.11.2013

Demir Ticareti

Demir Ticareti

Mevcut durum itibariyle Türkiye, dünyadaki 66 çelik üreten ülke arasında 8. sırada,
Avrupa’daki çelik üreticileri arasında ise Almanya’dan sonra 2. sırada yer almaktadır.
Türkiye, 2012 yılı itibarıyla gerçekleştirilen 35,8 milyon tonluk üretimiyle bir önceki yıla göre
(34,1 milyon ton) ham çelik üretimini % 5,2 arttırmıştır. Kabaca hesap edersek sektörün büyüklüğü 50 milyar dolardır.

Bu açıdan ben yine cebinde parası olanlar için bir iş fikri önereceğim. Demir ticareti.
Son 15 yıllık performansına bakıldığında demir fiyatları bundan  5 yıl kadar önce hızlı bir çıkış yaptı sonra çok hızlı düştü.  O zaman ki 4-5 aylık dönemde demir tüccarları büyük bir zarar gördüler. (s.b)Fakat o dönemi bu son 15 yıldan çıkarırsak demir fiyatlarının istikrarlı bir yükselişinden söz edebiliriz.

Kısacası demire yatırım yaparak para kaybetme riskiniz azdır. Ama her helal kazança olduğu gibi işin zarar boyutu da var. Zaten bu yüzden helal kazanç.

Bu yüzden bir adet vinç, 1500 metrekare yer ve 1 – 2 milyon TL ile bu işe girilebilir. Tabi bu iş için 1 – 2 milyon TL küçük sermayedir. Ama başlanabilir.

Özellikle inşaat demiri nispeten daha kolaydır. Hem de 50 milyarlık pazarın %60’ında inşaat demiri döner.

Hem de bu iş peşindir. Daha fazla kazanmak için güvenilir firmalara vadeli de verilebilir. Ama az sermaye ile girenlere sadece peşin satmalarını tavsiye ederim.

11 Kasım 2013 Pazartesi

Emlakçılık

Emlakçılık

Eğer  ev-arazi-bağ -bahçe alıp satabilecek maddi imkanı olan geniş bir çevreniz varsa emlakçılık en iyi işlerden birisidir. Bu işte başarılı olabilmek için sosyal olmak gereklidir.  Müşteriniz olma potansiyeli olan kişilerle olan iyi diyaloğunuz size para kazandırır.  Ayrıca interneti de etkili kullanmak gerekir. Emlak arayanların ilk başvurduğu yer internettir ( yeni kuşak için )

Bu işe başlamak için masa, koltuk telefon ve interneti olan bir bilgisayar yeterlidir.  Hafta bir iki yerin alım satımında bulunabilirseniz bile çok iyi bir gelir kapısıdır.

Öyle çok büyük arsa arazi ev işlerini şanslı olanlar yapsın . Biz biraz mütevazi davranalım. Haftada bir adet 150 – 200bin TL arasında  ev ile 200 ile 250 bin TL arası bir arazi satımına aracılık ettiğinizi var sayalım. Ortalama bir emlakçı bu kadarlık bir iş çıkartabilir. Dediğim gibi bu bir ortalama. Yani 3 hafta boş oturup ayın son haftası 7 – 8 gayrimenkule de aracılık etseniz yine üç aşağı beş yukarı dediğim haftalık aracılığa ulaşmış olursunuz.

Peki bu kadar bir aracılık ile elinize ne geçer , en az 5000 TL alırsınız. Bunu aya çevirirseniz 20.000 TL bir kazanç söz konusu.  Riskiniz yok, yatırımınız koltuk masa bilgisayar telefon.  
En büyük gideriniz ise aracınızın yapacağı kilometre. Yani ayda 2000 km dolaşan aktif bir emlakçının aylık benzin gideri 500 – 600 TL arasında olur. Ama bu elde edeceği gelirde deve de kulak kalır.

Ayrıca ev kiralamalarda yapacağınız aracılık ile bir aylık ev kirası size kalıyor. Bu kiralama araçlığında bile 3- 5 bin aylık geliriniz olur.

Yani ortalama sosyal bir insan,  diğer insanlarla olan ilişkisini geliştirerek, araştırmacı olarak bu işten ayda 20 – 25 bin kazanabilir. Kaldı ki büyük sanayi arsalarına senede 1 – 2 defa aracılık etme şansınız olursa ekstradan seneden 50 -60 bin TL aracılık alırsınız.
Yine tekrar ediyorum, sosyal çevre ( maddi durumu ortanın üzerinde olan ) buna bağlı sosyallik düzeyiniz  ve araştırmacılığınız çok önemli.


Eğer böyle bir karakteriniz varsa ve yatırım yapabilecek maddi imkanların az ise ( diğer bir değişle az yatırımı olan bir iş düşünüyorsanız ) emlakçılık iyi bir tercih olabilir.

6 Kasım 2013 Çarşamba

Hazır Beton Tesisi Kurmak

Hazır Beton  Tesisi Kurmak

Konuyu biraz değiştirelim, hep gıda ürünlerinde bahsettik.  Cebinde parası olanlar için her zaman daha iyi yatırım seçenekleri  vardır.  Yatırım miktarı artıkça rekabet edeceğiniz kişi sayısı azalır. Örneğin çorap ürettiğinizi varsayalım. O zaman sadece Türkiye içerisinde küçüklü büyüklü en az 15.000 rakibiniz var demektir.  Ama eğer çimento üretiyorsanız bu rakam  80 ‘ e düşer hatta bölge bazlı düşündüğünüzde 3-4 civarıdır.

O zaman cebinde iyi parası olanlar için bir  iş fikri önermek istiyorum. Hazır beton tesisi kurmak.

Gözümüzü hemen çok yükseklere dikmeyelim. Ortalama saatlik 100 metreküplük bir tesisi  yatırımı için ; Hazır beton santralı + beton pompası + 4 mikser’ den oluşan orta çaplı bir yatırımı göz önüne alalım. Böyle bir tesis için gözden çıkarmanız gereken miktar ( arazisi dahil ve en az 2000 metrekare olmalı) en az 2 milyon TL olmalıdır. ( eski parayla 2 trilyon TL).

Santralı ikinci el almanızı ama başınızı ağrıtmamak adına pompaları ve mikserleri sıfır ya da sıfıra yakın almanızı öneririm. Sektörde çok fazla yetişmiş eleman yok ama bulunur.
Bu kadar yatırımı yaptık yeter mi?, yetmez en az 1 milyon TL’de cebinizde olmalı. Fakat bu miktarı banka kredisiyle karşılayabilirsiniz. Çünkü eğer bu miktara ihtiyacınız varsa demek ki iş yapıyorsunuzdur. İş yapılıyorsa gelir de vardır o zaman riske girilebilir.

Peki ne kadar kazanabiliriz. Çok hayalci olamadan tutturulabilecek bir hedefi göz önünde bulunduralım. (s.b) Saatlik 100 metreküplük bir beton santralini günlük 8 saat ve yıllık 200 gün full işlettiğinizi varsayalım ( 200 gün dedim ve size ense yapmak için 165 gün verdim, yani 165 gün iş olmadığını diğer bir deyişle tık olmadığını varsayalım  )

Şimdi kazancımıza bakalım 100 x 8 x 200 = 160.000 metreküp. X 80 TL ( kdv hariç ) = 12,8 milyon TL senelik ciro , ortalama karınız %15.  12,8 * %15 = 1,92 milyon TL. İyi elemanlarla ve onlara verilen iyi maaşları bile göz önüne alsanız, vergisiydi, diğer giderleriydi derken elinize 1 ile 1,5 milyon TL arasında geçmesi  gayet mümkün gözükmektedir.  

Bu arada genelde satışlarda en geç 1 aylık çektir.

06.11.2013

5 Kasım 2013 Salı

Zeytincilik

Zeytincilik

Ülkemiz dünyadaki zeytin ağaç sayısı bakımından 2.sırada. Zeytine fidesinden ,gübresine, kilogram başına üretimine kadar bir çok destek verilmektedir. Burada devletimizin amacı zeytin üretimindeki gücümüzü verimli kullanıp bu sektörde belirleyici ülkelerden birisi olmaktır. Eğer dünya pazarının merkezini ülkemize kaydırabilirsek, pazarlama sorununu çözebiliriz.

Şimdi burada zeytini üretmek için gerekli toprak hazırlığı, fide maliyeti, iklim koşullarına girip bloğumu açık öğretim formuna sokmak istemiyorum.

Zeytincilikte hoşuma giden ve başarılı olabilecek bir üretim tekniğinden bahsetmek istiyorum.
Zeytincilikte en büyük maliyet kalemi zeytinin toplanmasıdır. Bu çok emek istediği için zeytinde kazanç miktarını etkilemektedir. Yani toprak sahibi 1 sene boyunca baktığı zeytininden para kazanabilmesi için bu zeytini toplatmaya toplam satışının yüzde 25 -30’unu vermektedir.  Küçük arazilerde yapılan verimsiz üretimlerle ve de var yılı yok yılı da hesaba katılınca pekte kazançlı bir yatırım gibi gözükmemektedir.

Ülkemizde ağaç başına kg verimi 10-12 kg iken bu rakam ispanya gibi ülkelerde iyi ıslah edilmiş cinslerle 70 – 80 kg. a çıkmaktadır. Bu ülkelerde yok yılında bile 20 – 30 kg verim elde edilmektedir.

Evet o zaman sorunun cevabı aslında karşımızda. Eğer iyi cinslerle üretim yapılıp bir toplama işine çözüm bulunursa karlı bir üretim elde edilir.

Benim de bahsetmek istediğim bu tarz bir üretim. Artık zeytini toplayan hem de çok hızlı toplayan makineler var. Traktöre takılan bir aparat ( aşağıda resmi var ) ile zeytinini iki yanından ve üzerinden geçerken zeytini silkeleyip düşen zeytini de konveyör vasıtasıyla yandaki traktöre aktararak çok verimli ve hızlı bir zeytin toplanması mümkün.

Şimdi bu verilerden yola çıkarak düz mantık şöyle bir zeytin yatırımı hesap edelim:
100 dönüm arsa için düşünelim. 100 dönüme 3500 ağaç yağlık zeytin dikebiliriz.
Bu zeytinler 4- 5 yaşlarından sonra ekonomik verim vermeye başlarlar.  8- 10 yaşından sonra tam verim verirler.

Burada ziraat fakültelerimizde geliştirilen iyi cinsler seçerek var yılı yok yılı ortalaması 15 kg’a kadar verim verecek seviyeye  8 - 9 yıl içerisinde çıkarabiliriz. ( bu arada gelir elde etmeye 3.yıldan sonra başlanır )

Bakımı kolay ; Senede 2 defa toprağın sürülmesi, zeytin için gerekli gübrede 3 yılda bir verilmesi ve çok kurak aylar da ( bu genelde 2 - 3 ay gibidir )  Bu senede 6 sulamaya karşılık gelir. Birde budamasının yapılarak ağacın gücünün ve veriminin artırılması. Zeytin güçlü bir ağaçtır bu kadar bakım yeterli olur. Tek işi bu olan birisi bu saydıklarımın hepsini tek başına yapabilir. Ekstra bir işçiye gerek yoktur. ( bu işi yapmak için koca bir seneniz var )  

Gelelim makine yatırımına : benim tavsiyem bu toplama aparatı + 2 adet traktör alınmalı. Toplama aparatının tam fiyatını bilmiyorum ama 300.000$’dan daha fazla değildir.

Eğer böyle bir makine yatırımınız varsa 100 dönüm zeytininizi  3500 adet ( 1 kişi yandaki traktörü sürmeli ) 2 kişi ile  4 – 5 günde toplarsınız. Evet bu makine ile bunu yapabilirsiniz. Hem de bu kadar az kişi ile

Böyle bir aparatla küçük bahçelerin toplama işini yaparak ta para kazanabilirsiniz !!
3500 adet zeytin tam verime geçtiğini var sayalım, var yılı yok yılı ortalaması 15 kg’dan 15*3500=52.500kg yağlık zeytin toplarsınız. %40 yağ çıktığını varsayalım. %40*52500= 21.000 kg zeytinyağı. Bu zeytinyağının piyasa değeri yaklaşık 120.000TL kadardır.
Burada gübre maliyeti, mazot gideri dediğinizi duyar gibiyim. Devlet teşvikleri ve zeytin küspesinden kazancınız ile bunların hepsini karşılarsınız.

Bu şekilde uygulanırsa iyi bir yatırım. Zeytinyağı peşin satılır çünkü. Ailece bu işi yapmanızı tavsiye ederim. Hem para kazanırsınız hem de elinizdeki arazinin değeri artar. Hem de dediğim gibi bu aparatla diğer bahçelerin zeytinin toplar yine kazanırsın.
05.11.2013


4 Kasım 2013 Pazartesi

Çiğköftecilik

Çiğköftecilik


Belki de koyulan sermaye / getiri endeksine göre en karlı yatırım. Az bir bedelle işe girilebilmesi en cazip yönü. Bayilik te alınabilir, kendinizde yapabilirsiniz.  Küçük bir dükkan bile kiralasanız bile yeterlidir. Çiğköftenin yanında satılan ayran, kola vs içeceklerden 100% kazanırsınız. Ucuz olması sebebiyle çok satılabilecek bir ürün.


Bu işte başarı bence iyi malzeme seçimi. Ekmeğinden bulguruna salçasına en kalitelisiyle yapılırsa müşteri  kitlesi hızlı bir şekilde oluşturulabilir.  Kalabalık yerlerde para basar ( sanırım yeterince gaz verdim :) )

1 Kasım 2013 Cuma

BEBEK VE ÇOCUK GİYİM

BEBEK VE ÇOCUK GİYİM

Benim yine karlı ve yatırım yapılmaya uygun olarak gördüğüm bir sektör.
Sektörün genel yapısına bakıldığında Türkiye genelinde nüfusun %25’i 15 yaş ve altında.
Bu 19 milyon kişiye karşılık gelmekte. Sektörün Türkiye içerisindeki genel büyüklüğünün 5 milyar dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.

ve bence en önemli  veri  ise sektörün her sene %15 büyüme kaydetmesi !!
Bir sektörde büyüme varsa her zaman kazanç vardır.
Bu sektörden nasıl para kazanabiliriz? Birçok alternatifi düşünülüp geliştirilebilir.
Bana mantıklı gelen alternatiflere göre şu şekilde bir sıralama yapabilirim :
a)      Bayilik alıp dükkan açmak
b)      Bayilik almadan dükkan açmak
c)       Küçük atölye tarzı üretimle sektöre girmek
Bu alternatifleri  sırasıyla değerlendirirsek işi hiç bilmeyen, az bilen ve riski az almak isteyenler için en cazip yöntem iyi bir firmanın bayiliğini almaktır.


Burada şu noktaya dikkat çekmek istiyorum, her işte olduğu gibi bu işte de hemen kazanç diye bir şey sök konusu değildir.  Mutlaka her girişimci yaptığı yatırımdan bir sene para kazanmamayı göze alabilmelidir. Bu nokta tüm girişimlerde önemli. Eğer hemen para kazanmayı ve kara geçmeyi düşünürsek tüm işlerde hayal kırıklığı yaşarız. Bu da motivasyonumuzu derinden etkiler ve sonunda büyük ihtimalle başarıya ulaşılması mümkün olan işler bile düşünme şeklimizden dolayı hüsran olur.

Bayilik almaktan bahsediyorduk. Evet bayilik almak riski azaltma açısından akıllıca bir yöntemdir. Bir sene kara geçmediğimizi göz önüne alarak bu işin bize getirisi ve götürüsü büyük bir ihtimalle şöyle olacaktır:

İyi bir firma size bayilik vermezden önce iyi bir yerde dükkanınız olup olmadığına bakar. ( zaten başka türlü de para kazanamazsınız ) Eğer kiraladığınız ya da sahibi olduğunuz dükkan iyi bir konumda ise 70.000 TL ile 200.000 TL arasında bir yatırıma hazırlıklı olmalısınız. Seçtiğiniz firma reklam yapan ve profesyonel bir firma olmalıdır. Eğer böyle olursa sizi satış konusunda yönlendirebilirler hatta çalıştıracağınız elemanlarınızı eğitebilir hatta bulabilirler.  Bu zaten sizi bu işe başlamazdan önce bir iki adım önde başlatır. En iyi ihtimalleri göz önüne aldığınızda aylık 70.000 Tl gibi bir satış rakamına ulaşabilrsiniz. Size firma genelde yüzde 30 kar marjı verir  ( reklamı,katkı payı düştükten sonra ) . Bu da 70.000 x %30 = 21.000 TL yapar. Kirası, çalışanı vergisi elektiriği , suyu ,yemeği, muhasebecisi derken  elinize geçecek rakam  4000 – 6000 TL arasında olur. Tabi bu ortalama kazançtır. Dükkan sizinse iş değişir,dükkan kirası cebinizde kalır. Yeri çok iyi ise, ürünleriniz kaliteli ya da iyi bir markanın ürünleri ise  satışlar çok daha yüksek olur…vs..

Diğer bir husus bayilik almadan dükkan açmak. Bu işi bilmeyen biri için zaten çok zor ya da sonu hüsran olacak bir iştir. Ama eğer bu sektöre girmeyi kafaya koyduysanız size tavsiyem , gidip bu tarz satış yapan bir yerde bir sene tezgahtarlık yapın.

İşi öğrenmeniz açısından bu çok önemli. Hangi tarz ürünlerin tercih edildiğini , kaç liraya satılabileceğini, aylık satışın hangi bölgelerde ne kadar olabileceği konusunda oldukça fazla bilgi elde edersiniz.  O zaman  size bayilik almak yerine kendi markanızı oluşturmanızı tavsiye ederim. Hemen ne markası, milyonlarca dolar reklam gibi fikirlere kapılmayın!. Sadece göze ve kulağa hoş gelen bir isim, logo ve marka tescili yeterli. Size maliyeti marka tescil + tabelası dahil 1000 – 2000 TL’ye mal olur. İç dekorasyonu iyi bir markadan örnek alarak yapabilirsiniz. İç dekorasyon masrafı çok değişken bir harcama kalemidir. 5000 TL’den 150.000 TL’ye kadar harcanabilir

Sonra yapmanız gereken büyük markaların mal aldığı küçük atölye tarzı üretim yapan üreticileri bulmak. Bu işin zor kısmı. Diğer kısımları bayilik alıp çalışmakla aynı gibi. Belki bağlamız gereken sermaye kendi işinizde ilk başta biraz daha yüksek olur. Çünkü stoklu çalışmak zorundasınız. Yani bu  sefer ihtiyacınız olacak bedel  300.000 TL’nin üzerine çıkar. Fakat kar marjı kesinlikle çok daha yüksek olur.

Bir önceki örnek ile aynı ciroyu yaptığınızı varsayalım, yani 70.000 TL/ay. Bu sefer bu satıştan elde edeceğiniz kar 40.000 – 45.000 TL arasında olacaktır. Masrafları aynı düşünelim. 40.000 – 15.000 = 25.000 TL gibi bir kazanca sahip olursunuz. Burada diğer bir fark ise bayilik alarak bir yıl sonra para kazanmaya başlarsınız ama kendi işinizde tanınma sürecini de göz önüne alınca bu süre 2 -3 yıla çıkabilir.

Diğer bir kazanç alanı ise bu işin üretimini yapmak. Artan bir talep olması ve küçük bir atölye kurmanın  pek maliyetli olmaması üretim yapmayı da cazip kılıyor. Yatırım miktarının az olması cazip olsa da bilgi ve tecrübenizin fazla olması gerekir. En az aynı sektörde 2-3 yıl tecrübe sahibi olmak gerek. Yani hem işçi hem patron olabilmek lazım.

Yatırım 3 -5  bin TL ile başlayabilir.  Mali durumunuza , işinizi geliştirmenize göre yatırımı artırabilirsiniz. Eğer  iyi ürünler üretebilirseniz bu size zamanla iyi müşteriler kazandırır.  Az yatırım ile çok iyi gelir elde edebilirsiniz.

Ciroları iyi firmalar için tedarikçi çok önemlidir. Eğer büyük bir firmanın güveni kazanıp tedarikçisi olursanız, kısa zamanda işleriniz çok hızlı büyüyebilir ve tahmin edemeyeceğiniz kazançlara kavuşabilirsiniz. Tabi insan ilişkileri ve doğru kanalları kullanabilirseniz.


31 Ekim 2013 Perşembe

Ekmek Üretimi

Ekmek Üretimi

Ekmek Nedir?

Ekmek, çeşitli tahıl unundan yapılmış hamurun ateşte, sac üzerinde, tandırda, fırında veya tepside pişirilmesiyle hazırlanan yiyecektir

Ülkemizdeki ekmek tüketimi ne kadardır?

Günde 23.809 ton, yılda 8,7 milyon ton, 250 gramlık standart ekmek üzerinden hesaplandığında günde 95 milyon, yılda 35 milyar adettir.
Yani kabaca bir hesapla ortalama 0,70 kuruştan satılan somun ekmeği baz alırsak
35 milyar x 0.7 = 24,5 milyar TL, eski parayla 24,5 katrilyon TL ‘lik bir pazar olduğunu söyleyebiliriz.

Tabi biz bu miktarın sadece somun olarak değerlendirildiğini göz önüne alarak ve istatistiki tüketim verilerini değerlendirerek ulaştık.

Ülkemizde birçok yerel ekmek tipi, pide çeşitleri yaygın olarak tüketilmektedir.
Bu kadar çok çeşit ekmek arasından sanayi tipi bir yatırımı göz önüne alarak bir somun üretim tesisinin bize getirisinin ne olabileceği konusunda bir değerlendirme yaparsak ;

Öncelikle bir çuval unun maliyetini ve getirisini göz önüne alalım
50 kg’lık bir çuval ekmeklik undan  yaklaşık herbiri 250 gr. olan 250 adet ekmek üretilir.
250 adet ekmek en düşük 0,55TL toptan fiyatı ile satılırsa 137,50 TL ‘lik bir satış rakamına ulaştırır.
50 Kg’lık un = 45 TL
Maya + Tuz = 3 TL
İşçilik = x
Yakıt = y ( doğalgaz veya mazot )
Elektrik = z ( sanayi tipi üretimde bantları çeviren motorların tükettiği elektrik + aydınlatma )
Demek ki bir çuvaldan giderimiz 45+3+x+y+z+diğer ‘dir
Burada x ve y ‘yi ne kadar verimli kullanırsak o kadar çok para kazanırız.
Ve bu x ve y hiçbir zaman sabit olmazlar

Örneğin sanayi tipi bir ekmek üretim hattında 10.000 adet ekmek için  500 TL yakıt gideriniz varsa 1000 adet için 50 TL yakıt gideriniz yoktur !! 1000 adet için yakıt gideriniz 250 TL olur. Evet yanlış duymadınız, çünkü fırının belli bir sıcaklığa gelmesi için ( ilk ısıtma ) harcadığınız bir bedel vardır ister 1 adet üretin ister 100.000 adet.

Aynı şey y için yani işçilik için de geçerlidir. Eğer işçiliğiniz verimli değilse işçi başına 50 – 60 ekmek üretebilirsiniz ama işçiliği verimli kullanabilecek bir üretim sisteminiz varsa bu oranı işçi başına 700 – 800 adete kadar çıkartabilirsiniz.

Basitçe düşünürsek sanayi tipi bir ekmek üretimi yatırımı yaptığınızda şöyle bir tabloyla karşılaşılabilir.

Öncelikle sanayi tipi bir üretimde günlük 10.000 adet ekmek satışı hedeflenmelidir. Aksi takdirde zarar edilmesi söz konusu olabilir.
10.000 adet ekmek = 40 çuval un demektir. ( dediğim gibi 10.000 gibi bir rakam hedeflenmeli aksi halde birim maliyetleri yüksek olur )
1 çuval un için giderimiz 45+3+x+y+z ‘di. Ve gelirimiz 137,50 TL idi. Yani 137,50 – 48= 89,5 TL lik bir gelir söz konusu.

89,50 x 40 çuval = 3580 TL’lik ciro.
2 vardiyada 14 kişi ile çalıştığınızı varsayalım. Günlük yevmiye ( sigorta dahil ) 40 TL’den 40x14 = 560 TL
Isıtma doğalgaz ile olsun ve 700 TL gideriniz olsun,
Elektirk günlük 50 TL olur
Şimdi günlük kazançtan bu giderleri de düşelim
3580 – 560 – 700 – 50 = 2270 TL günlük getirimiz oldu.
Yıllık bazda 300 gün çalışalım = 681.000 TL yıllık gelirimiz oldu.
Böyle bir yer için yıllık verginiz 80.000 TL civarında olsun
Kiranız aylık 4000 TL’den 4000x12 = 48.000 TL
Muhasebe gideri 300 x 12 = 3600 TL
Diğer giderler  ( kırtasiye + servis + yemek+ vs.. ) = 30.000 TL
Şimdi yıllık kazancımızın son haline bakalım 681.000 – 80.000 – 48.000 – 3600 – 30.000
= 519.400 TL

Bu yatırım 240.000 - 400.000 TL arasındadır. İkinci ellerini de 150.000 – 180.000 arasında bulunabilir.

Yani kısacası yatırım düz bir mantıkla  bir yıldan daha kısa sürede çıkabilir.

Bu  kadar kolay mı?

Tabiki değil ama nasıl ve nerelere satılacağı konusunda iyi etüt edilirse ve biraz sabırla kazançlı bir iş olduğunu düşünüyorum. Ve en önemlisi yüksek satış rakamı olmalı ! aksi takdirde yukarıda anlattığım kazançlar elde edilemez.

Bir de 10.000 adet rakamını gözünüzde çok büyütmeyin. Neredeyse 25 katrilyon  TL’lik bir pazardan bahsediyoruz. Bu pazar senede yüzde  1 büyüse 250 trilyon TL’lik yeni bir pazar oluşur.

Dönerci Dükkanı Açmak

Dönerci Dükkanı Açmak

Artık girişimcilik başlı başına bir iş olarak değerlendirilmekte. İnsanlar gelir düzeylerini artırmak ya da bir gelir elde edebilmek için birçok değişik girişimcilik örnekleri sergilemekteler. Bu ise ülkenin ekonomik dinamizmi adına çok olumlu etkiler yapmakta. 
Kendi Blog sayfalarımda bugünden sonra elimde geçmiş yıllardan beri biriktirdiğim yüzlerce iş fikirlerine ait bilgilerimi paylaşacağım. Öncelikle çok bilinen iş fikirlerinden bahsetmek istiyorum.
Dönerci Dükkanı açmak, kulağa çok basit gelen bir girişimcilik. Ama iyi yapıldığı zaman bir çok genel müdürden bile yüksek getirisi olan iyi bir girişimcilik.


Bu sektör öyle bir sektör ki , küçük çaplı yatırımlardan profesyonel zincir döner dükkanlarına kadar birçok girişimcilik örneğine sahip.
Dediğim gibi kulağa basit bir girişimcilik gibi gelebilir ama bugün Avrupa'da Türk girişimcilerin kurduğu işletmelerde 100.000 kişilik bir istihdam ve 3 milyar dolarlık bir girdi sağlamaktadır.
Bu oldukça büyük bir ekonomik değer!. 
Ülkemizde de yaygın olarak tercih edilen bir girişimciliktir dönercilik.
Peki hala bu sektörde para kazanılabilir mi?
Bu sorunun cevabı evet.
Hala bu sektörde para kazanılabilir. çünkü gelir düzeyimiz ve nüfusumuz artmakta.
Kadınlar iş gücüne daha fazla katılıyorlar
Bu evde yemek hazırlamanın azalması anlamına geliyor.
Artık fast food olarak görülen döner tüketici açısından hızı , lezzeti ve fiyatıyla ön plana çıkıyor.
Evet kendi başımıza dönerci dükkanı açabiliriz.
Bu işte hala para var, yeter ki temiz ve lezzetli olduğuna müşteri ikna olsun.
Alışveriş merkezlerinde ve yaya trafiğinin olduğu yerlerde yüksek cirolar elde edilebilir.
Hatta ara sokaklarda bile bu işten para kazanmak mümkün. ( kiraları çok yüksek olmadığı müddetçe)
Bayilik veren onlarca firma var.
yaklaşık yatırım bedelleri 75.000 TL'den başlayıp 250.000 TL'ye kadar gitmekte.
Eğer sektör hakkında hiç bilginiz yok ama bu işi yapmak için iyi bir motivasyonunuz varsa iyi bir bayilik almak avantajlı olur. Çünkü bayilik veren firma sizinle uzun süre çalışmak isteyeceği için size gerekli desteği vermek zorunda.
Burada reklam olmaması açısından bu işi profesyonel yapan firma isimlerini zikretmek istemiyorum.
Ama sektörde kendisini ispat etmiş firmalarla çalışılması en doğru olanı. Bu müşteri tatminini  ve yapılan girişimciliğin uzun vadeli olmasını sağlar
Ama eğer sektör hakkında bilginiz ve tecrübeniz varsa , küçük bir dönerci işi için dekorasyonda dahil 20.000 TL ile 45.000 TL arasında bu işe girişebilirsiniz.
Fakat bu sektörde ülkemizde bir açık daha var.
O da dönercilere iyi hizmet götüren döner eti hazırlayıp satan firmalar.
Hijyenik, temiz ve lezzetli hazır döner hazırlama işi bence bu sektörün açıklarından birisi bugün itibariyle. Çünkü döner hazırlama işi bir dönercinin  çok zamanını alan ve yorucu olan işlerinden birisi. 
31.10.2013